28 Temmuz 2013 Pazar

Gökhan Tepe'nin İlk Harbiye Açıkhava Konser Heyecanı

Uzun zamandır son albümüyle beni 12'den vuran Gökhan Tepe'nin konserine gitmek, sesini canlı dinlemek istiyordum. Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava'da konser verdiğini duyunca bu kez kaçırmak istemedik. Teenage dönemimizin sevilen şarkıcısı Gökhan Tepe, 1996 yılında “Çöz Beni” adlı ilk albümüyle profesyonel müzik hayatına adım attı. Bu albümde yer alan sözü kendisine ait olan “Dönmem” adlı şarkısı o yıllardan günümüze, unutulmazlar arasında yerini aldı.



1999 yılında “Canözüm” adlı, belki de en sevilen ve hatırlanan albümünü müzikseverlerle buluşturdu. Bu albümde kendi söz ve bestesi olan “Canözüm” ün yanı sıra, “Seni Bana Vermediler”, “Sevmeler Yasak Bana” isimli sevilen şarkılar yer aldı. 2002 yılında “Belki Hüzün Belki De Aşk” adlı albümünü müzikseverlerle buluşturan sanatçı “Annem”, “Ben Delinin Biriyim” ve “Tanrım Affeder mi?” gibi hitlerin söz ve müziklerine imzasını attı. Dört yıllık ayrılığın ardından 2006 yılının Temmuz ayında “Yürü Yüreğim” adlı albümle profesyonel sanat yaşantısının 10. yılında camiada yerini sağlamlaştıran Tepe, bu albümünde “Yürü Yüreğim”, “İnsanoğlu”  “Gel Aşkım” ve “Kaçkere” adlı şarkılarına klip çekti.



2008 yılı sonlarında başladığı yeni albüm hazırlıklarını tamamlayarak 5. albümü “VUR” ile müzikseverlerin karşısına çıktı. Gökhan Tepe bu albümde ilk kez prodüktör sıfatıyla yer aldı. Gökhan Tepe’nin müzik kariyerindeki ilk single çalışması olan “Birkaç Beden Önce” 2010 Kasım ayında müzikseverlerin beğenisine sunuldu. Single Türkiye genelindeki ulusal radyo ve müzik kanallarının listelerinde uzun süre liste başı oldu. Kariyerinin 15.yılındaki 6.albümü “Aşk Sahnede” yi Sony Music Türkiye etiketiyle çıkartan Gökhan Tepe'ye bu konserinde ünlü şef Orhan Şallıel’in yönetimindeki İstanbul Symphonic Project ile birlikte kendi orkestrasından oluşan 40 kişilik dev bir orkestra kadrosu eşlik etti. Ayrıca Türk Müziği eğitimi de alan Gökhan Tepe, son bölümde Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği şarkıları da söyledi.


















Yaklaşık 3.5 saat süren konserde Gökhan Tepe'nin enerjisi ve şarkı söyleme isteğiyle hepimiz hop oturup hop kalktık ve şarkılara severek eşlik ettik. Tam anlamıyla bir müzik ziyafeti yaşadığım gecede kulaklarımızın pasını sildik ve müziğe doymuş bir şekilde evlerimize döndük :) Eğer yakın zamanda bir Gökhan Tepe konserine denk gelirseniz kaçırmayın derim ;) Herkese şimdiden iyi seyirler...



16 Temmuz 2013 Salı

İmbat Hotel, Kuşadası

Aslında Kurban Bayramı'nda uzuuuun bir Amerika tatili yapacağımız için bu yaz tatil yapmayacaktık ama havalar ısındıkça kendimizi denize atma isteğimizi frenleyemedik ve erken rezervasyonun son gününde, hatta son dakikasında Anı Tur'dan İmbat Hotel'e 1 hafta her şey dahil tatil satın aldık. Bizim tatil rotamız denizi temiz olduğu için genelde  Ege sahilleridir, bu yıl da önceliği Marmaris ve Kuşadası'na verdik. Yemyeşil doğası ve tertemiz deniziyle Marmaris her zaman Türkiye'deki favori tatil bölgesi olmuştur bizim için, hemen hemen her yıl Marmaris'e gideriz ancak bu yıl bir değişiklik yapmak istediğimiz için Kuşadası'nı seçtik. Daha önce gittiğimiz otelleri eleyince, denize sıfır seçenekler arasından geriye kalanların içerisinde en mantıklısı İmbat Hotel olarak göründü. Otele varınca iyi bir seçim yapmış olduğumuzu görmüş olduk.



Erken rezervasyonun son gününde Anı Tur'dan 1 haftalık tatilimizi aldık ve yazın gelişiyle otelimize doğru yol aldık. Tatilin başlangıç günü, o günü de tam değerlendirmek için erkenden otele vardık. Odaya giremesek bile, havlu kartlarımızı alarak deniz kenarına doğru yol aldık. Denizle buluşma anımızda ise "Tamam, budur!" dedik. Eğer sizde denizi havuza tercih eden, soğuk ve temiz deniz olsun da gerisi önemli değil diyenlerdenseniz İmbat Otel'i size kesinlikle tavsiye ediyorum. Berrak, dupduru bir deniz bizi karşıladı ancak yine de uyarayım ki su biraz soğuk. Belki de biz Temmuz ayının başında tatil yaptığımız için bu kadar soğuktu ama sıcak deniz sevenlere pek tavsiye etmiyorum.












İmbat Otel'in deniz kenarındaki şezlongları da havuzun yanındakiler de otel müşterileri için oldukça yeterli. Diğer otellerde olduğu gibi bu konuda sürekli bir yer kapma savaşı yapmanıza gerek kalmıyor. Otelde çok sayıda turist olduğu ve özellikle çocuklu turist aileler havuzu tercih ettiği için biz pek havuza girmedik. Havuzla ilgili özellikle dikkatimi çeken çocuk havuzundaki korumaydı. Aileler bu sayede çocuklarını rahatlıkla havuzda bırakıp güneşlenebiliyordu.



Kadınlar Denizi'nin sonunda yer alan otelimizin yemekleri de oldukça iyiydi. Tüm her şey dahil sistemlerinde olduğu gibi 07:00-10:00 arası kahvaltı, 10:00-11:00 arası geç kahvaltı vardı. Geç kahvaltı dışında, kahvaltı çeşitleri oldukça zengindi. Kahvaltılıklar dışında değişik yumurta çeşitleri, şarküteri ürünleri, gözleme, poğaça, börek vb. birçok şey vardı. Açıkçası kahvaltıyı genelde geç yaptığımız için öğle yemeğine sadece meyve yemeye gittik ama öğle yemeğinde de çeşitlerin iyi olduğunu söyleyebiliriz. Yemekler lezzetli ve en önemlisi restaurant hijyenikti, personel de elinden geldiğince yardımcı oldu. 19:00'da başlayan akşam yemeğinde açık büfe salatalar, diyet yapanlar için ayrı bir bar, sulu Türk yemeklerinin yanında balık, ızgara köfte vb. ayrıca pide gibi hamur işleri de vardı.













8 gün kaldığımız İmbat Otel'i uygun bütçeli her şey dahil otel arayanlara tavsiye ediyorum. Genel itibariyle otelin denizi, havuzu ve restaurant kısmından biz oldukça memnun kaldık. Sadece odaların ve dekorasyonun çok eski olduğunu söylemem gerek. Odanın içerisindeki mobilyaların restorasyona ihtiyacı olduğu aşikar ancak banyoyu yenilemişler ve temiz olduğu için insanın içi rahat ediyor. Eğer siz de deniz, kum, güneş tatili yaparken odaya sadece üzerimi değiştirmeye ve uyumaya gidiyorum diyenlerdenseniz gönül rahatlığıyla tatilinizi İmbat'ta geçirebilirsiniz. Herkese iyi tatiller :)