6 Nisan 2012 Cuma

Şarkıların Anlamlı Olduğu Zamanlardan Bir Konser

Zülfü Livaneli Konseri

Zülfü Livaneli yılda kaç konser veriyor acaba? Bir elin parmaklarını geçmiyordur. Livaneli'nin konserini uzun zamandır bekleyen biri olarak biletler satışa çıkar çıkmaz hemen biletlerimizi aldım ve konser gününü beklemeye başladık. Konser, Bostancı Gösteri Merkezi'ndeydi. Bostancı Gösteri Merkezi'ni oldum olası sevmemişimdir. Salon büyük ve güzel ancak siz daha önce hiç bir konserde patlamış mısır yendiğini gördünüz mü?! Ben ilk gördüğümde şok olmuştum! Sahnede canlı bir performans varken girip çıkan mı dersiniz, flaşlı fotoğraf çeken mi...Maalesef millet olarak hala canlı performans nasıl izlenir öğrenemedik. Neyse, konser insanlar yerini geç aldığı için 20 dk gecikmeli başladı. Sahnede Zülfü Livaneli'yi görünce tüm bunlar unutuldu ve direk konsere adapte olduk :)



Zülfü Livaneli konsere her zamanki gibi Merhaba şarkısıyla başladı ve efil efil yele, Nazım Hikmet'e ve bizlere merhaba dedi. Merhaba'dan sonra mübadele döneminde yazdığı ve göç eden insanlar için seslendirdiği Memleket Kokulu Yarim'i söyledi. Konser en sevilen şarkılarla devam etti ancak beni en fazla etkileyen, her şarkının bir hikayesi olmasaydı. Kan Çiçeklerini, Abidin Dino'nun bir tablosundan esinlenerek yazdığını biliyor muydunuz? Ya da Yiğidim Aslanım'ı, Bedri Rahmi'nin Nazım Hikmet'e yazdığını ve Zülfü Livaneli'nin şarkıyı bestelerken ne kadar zorlandığını? Belki de en hüzünlüsü, Uğur Mumcu'nun bu şarkıyı çok beğendiğini ve 1993'teki o hain saldırı sonrası bu şarkıyla uğurlandığını?



Sırasıyla tüm klasikleri seslendirdi Livaneli ama o kadar hastaydı ki, konser sırasında bayağı zorlandı. Konser başlamadan önce serumla ayağa kalktığını, hatta konseri iptal etmeyi düşündüklerini anlattı. Seyirciden geçen pozitif elektrikten enerji aldığını ve gitgide iyileştiğini söylese de bayağı zorlandı açıktı. İlk bölümdeki son 3 şarkıyı vokalisti söyledi. Belalım şarkısını katletmesinin yanı sıra, benim en sevdiğim şarkı olan Sürgün'ü onun söylemesi de beni üzdü. İkinci bölümde tekrar Livaneli'yi görünce keyfimiz yerine geldi ve tüm salon hep birlikte şarkıları söylemeye devam ettik.



Konserin uzun zamandır izlediğim en iyi konser olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sabaha kadar sürse bile kimse kalkıp gitmezdi bence. Şarkılara başlamadan önce tüm hikayeleri anlattı Livaneli. O kadar hüzünlü, o kadar komik, bir o kadar da düşündürücü anlar oldu salonda. Bir de sizlere benden müjde; yeni bir Livaneli albümü geliyor. Albümden yeni bir şarkı da dinledik, adı Ege. Şarkıyı dinlerken ben de eşim de aynı hisse kapılmışız: bu şarkının da kendine has bir hikayesi var! Albümü sabırsızlıkla beklerken, hala konserin etkisinde olan ben sizlere en yakın zamanda bir Zülfü Livaneli konserine gidin derim. Herkese iyi seyirler, bol müzikli günler diliyorum...Sonsöz olarak da Karlı Kayın Ormanı'ndan ufak bir bölüm dinletmek istiyorum :)









1 yorum: