4 Mart 2012 Pazar

Ocakbaşı'nda Kahvaltı

Beyaz Köşk

Blog'u sürekli takip edenler haftasonu brunch'ına ne kadar düşkün olduğumu bilirler. Zaman zaman fırsat sitelerine bakarken  indirimli kahvaltı kuponları satın alıyorum. Yine bu vesileyle Beyaz Köşk ile tanıştım. Evimize yakın olması da denemek için bir diğer unsur oldu ve pazar brunch'ına gitmeye karar verdik. Fırsat o kadar çok alınmış ki 10 gün öncesinden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor, sakın son güne bırakmayın, benden söylemesi! Sabah 09:30'da başlayan brunch 13:00'e kadar devam ediyor ancak 12:00'den sonra kahvaltı müşterisi almıyorlar, aman dikkat!











Ocakbaşı kahvaltı deyince ben "temsili" bir ocakbaşı bekliyordum ancak burası has be has modern mangal mekanı :) Dışarıda yan yana sıralanmış birçok ocak bulunuyor, mekan kendin pişir, kendin ye konseptini uyguluyor. Biz gittiğimizde alt kat full dolu olduğu için bizi üst kata aldılar. Masalar direk ocağın etrafına kurulmuş. Ocağı yakıp malzemelerimizi getirmeye başladılar. Menümüzde; ezine beyaz peynir, köy peyniri, siyah ve yeşil zeytin, bal, tereyağı, reçel, chokella, Pınar eritme peynir, sucuk, salam, yumurta, su böreği, salatalık, domates ve kaşar peynir bulunuyordu. 











Buraya kadar her şey normaldi, ancak önümüze tava ve çiğ yumurtalar gelince işin rengi biraz değişti :) Biz kendin pişir kendin ye konseptini bilmiyorduk. Garson da kısa sürede bizim olaya hakim olmadığımızı anladı ve omletinizi kendiniz yapacaksınız dedi. Çayımızı da kendimiz demledik :) Malzemelere gelince; porsiyonlar genel olarak 1 kişi için yeterliydi ancak kaliteleri için pek iyi şeyler söyleyemeyeceğim. Salam ve kaşar çok sıradandı, pek lezzetli de değildi. Domates ve salatalıksa bu tarz mekanlarda en gıcık olduğum şekilde yine kişi başına bir kesimdi! Bu tarz bir kahvaltıda en bol olabilecek şey domates ve salatalıkken mekanlar neden bunun cimriliğini yapıyor anlayabilmek mümkün değil?!












Tereyağı, bal, reçel ve eritme peynir'e gelince yine bir kahvaltıda en sevmediğim şeylerden biri bu malzemelerin doğal olmayıp bu şekilde paketli verilmesidir! Pazar kahvaltılarını insan ne için yapıyor? Şahsen biz hem değişiklik olsun diye ama daha ziyade keyif için yapıyoruz. Bu tarz paketlenmiş ürünleri orada görünce ben şahsen hiç keyif almıyorum; köy balı, köy tereyağı beklentim oluyor. Özetle bal, reçel, tereyağı da sınıfta kaldı. Siyah zeytin bugüne kadar hayatımda gördüğüm en küçük zeytindi desem yalan olmaz, çekirdekten ibaretti! Bu kadar malzemenin arasından tek iyi olanlar ezine beyaz peyniri ve yeşil zeytin idi. 

Ellerimizle yaptığımız yumurtaları yiyip çayımızı içtiğimiz sırada garsondan itici bir şekilde uyarı geldi! Normalde 12'den sonra almıyoruz, geç oluyor, 1'de normal yemek müşterisi geliyor vs diye. Ağız tadıyla çayımızı bile içemeden kalktık. Neyse ki hava güzeldi de sahilde yürüdük biraz :) Beyaz Köşk'ü kahvaltı için kesinlikle tavsiye etmiyorum. Aynı parayı vererek Cadde'de daha kaliteli bir yerde kahvaltı yapıp, rahat rahat oturabilir; pazar gününüzün keyfini çıkarabilirsiniz! Ben uyarımı yaptım, gerisi size kalmış tabii ki ;) Gidenlere afiyet olsun...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder