Grip Aşısı Mevsimi Geldi!
Grip mevsimi yaklaşıyor. Bazen endişe edilmeyecek kadar hafif seyreden grip, çok ağır bir tabloya da dönüşebiliyor. İnsanı yatağa düşürebilen, hatta riskli gruplarda "öldürücü" bile olabilen gripten korunmanın tek yolu ise, "grip aşısı" yaptırmak. Uzmanlar, aşının yararlı olması için salgın başlamadan önce yaptırılması gerektiğine, bunun için de en uygun zamanın sonbahar ayları olduğuna dikkat çekiyor!
Grip, "influenza" virüsünün solunum yoluyla insan vücuduna girmesiyle oluşan ve salgınlara yol açan bir enfeksiyon hastalığıdır. Dünya Sağlık Örgütü`nün verilerine göre, grip her yıl dünya nüfusunun yüzde 5`ini etkiliyor. Hastalık, tüm tehlikelerine rağmen ülkemizde genellikle hafife alınıyor. Oysa gribin neden olabileceği komplikasyonlar sonrasında özellikle ileri yaştakiler, çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi baskılanan kişilerde ölüme kadar varabilen ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Öyle ki, sadece ABD`de her yıl 20 binden fazla insan grip nedeniyle yaşamını yitiriyor. Yaş ve cinsiyet ayrımı yapmadan hepimizi tehdit eden gribi ve neden olabileceği ciddi komplikasyonları önlemenin tek yolu ise grip aşısı yaptırmak. Anadolu Sağlık Merkezi`nden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Hakko, grip aşısının yararlı olması için salgın başlamadan önce yapılması gerektiğini, bunun için de en uygun zamanın eylül ve ekim ayları olduğunu belirtiyor.

AŞI, AĞIR HASTALIK RİSKİNİ ÖNLÜYOR
Dr. Elif Hakko, grip aşısının mutlaka salgın başlamadan önce yapılması gerektiğini belirterek, "Aşının etkisinin ortaya çıkması için aşağı yukarı 2 - 3 haftalık bir süreye ihtiyaç duyuluyor. Dolayısıyla, grip aşısı için en uygun zaman sonbahar ayları, özellikle de eylül ve ekim ayı" diyor. Dr. Hakko, 6 aydan küçük bebekler, hamileliğin ilk 3 ayı içerisindeki anne adayları, yumurta ve tavuk proteinlerine alerjisi olan kişiler dışında, grip aşısından herkesin yararlanabileceğini belirtiyor. Ayrıca, 38 derece üstünde ateşi olan hasta kişilerde, aşı uygulamasının ateş düştükten sonra yapılması gerekiyor.

Grip aşısında tek doz yeterli oluyor. Daha önce hiç grip aşısı yaptırmamış olan 8 yaşından küçük çocuklarda ise aradan en az 4 hafta geçtikten sonra ikinci doz aşılama yapılması gerekiyor. Grip aşısının her yıl tekrarlanması gerekiyor. Bunun nedeni ise, virüslerin her yıl kendilerini değiştirdikleri için, bir önceki yılın aşısının sonraki yıl koruyucu özelliğini yitirmesi. Genellikle 2 -3 hafta sonra etkili olmaya başlayan grip aşısının koruyuculuk süresi de 6 - 12 ay sürüyor. Grip aşısı ile koruyuculuk, 65 yaş altındaki sağlıklı erişkinlerde yüzde 70 - 90 gibi yüksek oranlarda seyrediyor. İleri yaşlarda bu etki yüzde 30 - 40 oranında azalmakla birlikte, hastalığın hafif geçirilmesi sağlanıyor. Yapılan çalışmalara göre, grip aşısının çocuklar üzerindeki koruyuculuk oranı ise yüzde 22 - 91 arasında değişiyor.
Aşı, kas içine veya deri altı dokuya enjeksiyonla uygulanıyor. Dr. Hakko, grip aşısının damar yoluyla verilmemesi gerektiğine, aksi takdirde çeşitli komplikasyonların gelişebileceğine dikkat çekiyor. Grip aşısı başka bir bölgeye yapılmak kaydıyla diğer aşılarla beraber de uygulanabiliyor. Aşı sonrası nadiren hafif geçen nezle türü bir tablo oluşabiliyor. Aşı yapıldıktan sonra enjeksiyon bölgesinde ender görülse de; kızarıklık, şişlik, ateş, kırıklık, titreme, yorgunluk, baş ağrısı, terleme, kas ve eklem ağrıları gibi yan etkiler ortaya çıkabiliyor. Çok rahat tolere edilebilen bu yan etkiler de 1 - 2 gün içinde kendiliğinden geçiyor.
Kimler grip aşısı olmalı?
Birincil risk grupları
Birincil risk grupları
Gribin yaşamsal risk oluşturduğu için mutlaka aşılanması önerilen risk grupları şöyle sıralanıyor:
- 65 yaş ve üstündeki kişiler (özellikle huzur ve bakım evlerinde kalanlar)
- Kronik hastalığı olanlar: Kalp damar sistemi hastaları; akciğer, karaciğer ve böbrek hastaları; romatizma hastaları, diyabet hastaları ve endokrin sisteme ait hastalıkları olanlar
- Bağışıklık sistemleri baskılanmış kişiler: Kanser hastaları, organ ve kemik iliği nakli yapılanlar
- 6 aydan büyük çocuklar
- Uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuklar ve gençler
- Hamileler (ilk üç aydan itibaren) ve emziren anneler
İkincil risk grupları
- Birincil risk grubunda yer alanlarla yakın temasta olanlar
- Sağlık personeli (doktorlar, hemşireler vs. )
- Sık sık özellikle yurtdışına seyahat edenler
- Gribin tıbbi ve ekonomik olumsuz etkilerinden korunmak isteyenler (öğretmenler, iş adamları, sporcular, askerler, üretimde çalışanlar…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder