Avrupa'nın en büyük çikolata festivalinden önce sizlere biraz festivalin yapıldığı şehirden bahsetmek istiyorum. Tiber Nehri kıyısında bulunan Perugia, İtalya'nın Umbria bolgesinin başkentidir. Yaklaşık 450 m. yüksekliğinde tepede kurulu olan tarihi bölgeye (İtalyanca: centro) tepenin eteklerinde gelişen yeni şehirden yürüyen merdivenler aracılığıyla ulaşmak mümkün. Bölgenin tarihi atmosferini korumak için günün belli saatlerinde araç girişi yasak. 2006'dan itibaren 7 istasyonlu "Minimetro" faaliyete geçirilmiş. Minimetro'yu görünce neden "mini" olduğunu anlayabilirsiniz :) sadece tek kabinden oluşuyor ve ancak 15-20 kişilik kapasitesi var.
Perugia'da iki üniversite bulunmaktadır. 1308 yılında kurulan ve günümüzde yaklaşık 34.000 öğrencisi olan "Università degli Studi di Perugia (Perugia Üniversitesi)" ve 1925'te kurulan Università per Stranieri di Perugia (Perugia Yabancılar Üniversitesi). Per stranieri, İtalya'da yabancılara İtalyanca öğretmek için kurulmuş iki üniversite kurumundan biridir (diğeri Siena'da bulunuyor). Perugia'nın tarihi orta çağa dayanıyor. 15. ve 16. yüzyılda çok ünlü Perugino (1446–1524) adı ile bilinen "Pietro Vannucci" Perugia civarında Città della Pieve doğmuştur. Şehirde bulunan tarihi "Collegio del Cambio (Borsa)" binasının büyük salonunda bir seri fresk duvar resmi bulunmaktadır. Aynı zamanda şehirde bulunan "Galleria Nazionale dell'Umbri (Umbria Milli Galerisi)"'nde de 8 tablosu vardır. Perugino, Raffaello Santi'nin ustası ve resim hocasıdır. Raffaello özel olarak Perugia için 5 tablo ve 1 fresk hazırlamıştır.
Perugia'nın tarihi merkezi, Corso Vannucci caddesine bağlıdır. Kuzeyinde, Nicola ve Giovanni Pisano'nun Fontana Maggiore'si (Ana Şelale) ile Piazza IV Novembre (4 Kasım Meydanı) yer alır. Onun hemen arkasında Perugia'nın 15.yy Duomo'su (Katedral) yükselir. Meydana girişin yanında 1555'te yapılan Papa II. Julius'un heykeli ile 1425'te Siena'lı San Bernardino için yapılmış vaiz kürsüsü yer alır. İçeride, Cappella del Santo Anello'da Bakire'nin (Meryem) alyansı korunur. Bu yüzük, takan kişinin kişiliğine göre renginin değiştiği söylenen ağır, akik taşlı bir yüzüktür. Nefte bulunan ve sunulan adaklarla süslenmiş sütunda Madonna delle Grazie resmi yer alır. Corso caddesinden uzaklaşırken, Piazza San Francesco'da 15. yy'da yapılmış olan Oratorio di San Bernardino yer alır. 10. yy'da kurulmuş olan ve eski şehir surlarının ötesinde bulunan San Pietro kilisesindeki en güzel yer ahşaptan yapılmış olan koro bölgesidir.
Şehirle ilgili bilgi verdikten sonra şimdi biraz da festivalden bahsedelim. Avrupa’nın en büyük çikolata festivali olan Euro Chocolate Festivali, 2000 yılından beri İtalya’nın en ünlü çikolatacıları Perugina ve Baci'nin de ev sahibi olan Perugia şehrinde düzenleniyor. Perugia’da çikolata festivali tiyatro ve müzik etkinlikleriyle sürüyor. Dokuz gün içerisinde festivali ziyaret eden kişi sayınsın 1milyon, misafirlere dağıtılan çikolatanın ise 190 ton olduğu söyleniyor. Her yıl Ekim ayı içerisinde düzenlenen çikolata festivali 2 hafta sürüyor. Sokaklar boyunca birbirinden güzel çikolata stantları, work shoplar, yarışmalar ve dev çikolata heykelleri yoğun ilgi görüyor. Dev çikolatalar, çikolata ustaları tarafından yontularak heykel yapılıyor. Festivalin son gününde bu yontulan çikolata parçaları poşetlenerek katılımcılara ikram ediliyor. Aynı zamanda Avrupa'nın en büyük çikolata pazarının da açıldığı etkinliğe çikolata ve diğer sektörlerden 200 şirket katılıyor. Perugia'lı Baci'nin Dünyanın en büyük çikolatasını yapıp Guinness Rekorlar Kitabına'da adlarını yazdırdığını da söylemeden olmaz :) 100 yıldır şehirde bulunan Baci çikolata fabrikasını Nestle satın almış. Fabrika içerisinde bir müze ve sınırsız çikolata bulunuyor. Ayrıca haftasonları eğitim veren bir çikolata okulu ve öğrencileri mevcut. Bu fabrika çikolatanın sanata dönüştüğü bir yer olma özelliği taşıyor .
Çikolatayı sevmeyen yoktur herhalde diye düşünüyorum :) Bu festivali yerinde yaşamış ver görmüş biri olarak Ekim ayında işlerinizi ayarlayın ve kendinizi 3-4 gün bile olsa bu tatlı dünyanın kollarına bırakın derim :) Dört bir yandan gelen çikolata kokuları, promosyon olarak dağıtılan çikolatalar, Milka'nın düzenlediği etkinlikler, çikolatalarda sadece festivale yapılan özel indirimler gitmek için geçerli nedenler değil mi sizce de? :) Gitmeyi düşünenlere son bir tavsiyem var, otelde yerlerinizi çok önceden ayırtın çünkü Avrupa'nın her yerinden katılımcı geldiği için zaten az ve ufak otelleri olan Perugia'da hiç yer kalmıyor. Ulaşım konusunda ise Roma'ya uçakla gelip, oradan trenle Perugia'ya geçebilirsiniz. Tren yolculuğu üç saat sürüyor ve ücreti 10.50 euro. Floransa'ya uçakla gelirseniz, oradan da yolculuk trenle iki saat sürüyor. Benim seçimim Roma'dan yana olurdu. Herkese iyi gezmeler ve çikolata tadında günler diliyorum :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder