2 Mart 2011 Çarşamba

Rüya Başkentler

Londra vs Paris

Türkiye'den blogspot'a erişimin yasaklandığı şu günlerde açıkçası eskisi gibi yazı yazmak gelmiyor içimden ama yine de devam edeceğim, en azından bir süre...belki de blog'u wordpress'e aktaracağım ya da yeni bir web sitesi yapacağım :)

Bugünkü yazımı uzun bir zamandır yazmak istiyordum ama araya hep başka yazılar girdi. Onlar daha güncel olduğu için önceliği onlara vermiştim ama artık bu yazının sırası geldi :) Bu yazıda Londra ile Paris'i birçok yönden karşılaştıracağım.














Her ne kadar ikisi de Avrupa'da olsa da inanılmaz farklılıklarla dolu iki başkentten bahsettiğimizi söylemek yanlış olmaz. Londra'nın simgesi çok genç bir simge: Henüz 11 yaşında olan, 2000 yılında yapılan London Eye'dan bahsediyorum. Millenyumla birlikte Londra'nın yeni bir simgeye ihtiyacı olduğu belirlenmiş ve diğer Avrupa başkentlerindeki gibi tüm şehir görünebilsin diye yüksek birşey olması düşünülünce ortaya London Eye çıkmış. Bugün her turistin ilk görmek istediği yer Westminster'da bulunan London Eye oluyor. Paris'i simgesel olarak değerlendirecek olursak tabiki ilk akla gelen Eiffel Kulesi oluyor. Eiffel'i London Eye ile karşılaştıracak olursak ilk olarak tarihinin çok daha eskilere dayandığını belirtmek gerekir. Diğer bir farklı özellik de ikisinden de 360 derece manzara görebilmek mümkün olsa da Eiffel'in çok daha yüksek olması.













İki başkenti sanat açısından karşılaştıracak olursak sanırım Paris önce geliyor. Londra'da da National Gallery, British Museum, V&A gibi bir çok müze olmasına rağmen Paris'te Louvre hepsine bedel diyebilirim. Bunun da dışında bir şehrin sanatını incelerken sadece müzeleri değil, etkinlikleri ve şehrin çehresini de değerlendirmek lazım. Paris'te hemen hemen bütün binaların dış yüzeyinden sanat fışkırıyor diyebiliriz, çok iyi korunmuşlar. Londra'daki binaların birçoğu 1666'daki büyük yangında yandığı için yenilenmiş ve eski sanatsallığı kalmamış durumda.













Turistik olarak incelemenin dışında biraz da şehirlerin niteliklerine bakacak olursak; Londra çok güvenli bir şehir ancak Paris için aynı şeyi söylemek maalesef mümkün değil. İnsan kendini en merkezi bölgede bile güvende hissedemiyor, sürekli bir tetikte olma durumu var. İki şehir de metrosuyla övünür biliyorsunuz, Londra metrosu çok daha eski olmasına rağmen daha temiz ve daha modern. Paris metrosunda ise araçlar çok daha eski ve pis kokuyor! Ancak fiziksel şartlar dışında kullanım açısından bakarsak kesinlikle Paris metrosu daha iyi çalışıyor. Tam zamanında geliyor, line'lar kapalı değil. Londra metrosunda ise durum tam tersi, özellikle bu ara 2012 olimpiyatları için çalışma yapıldığından, haftasonları en az 3 line tamamen kapalı oluyor. Haftaiçi de bir çok istasyonda yürüyen merdivenler yada asansörler çalışmadığından insanlar çok zorlanıyor.

























İki şehir arasındaki büyük farklardan biri de hava durumu olmalı! Tipik bir akdeniz ülkesi olan Fransa'da hava genelde ılık oluyor ve tabi güneşli. Şubatta gitmiş olmamıza rağmen hava akşam 7de kararıyordu örneğin. Londra'da ise durum tam tersi, meşhur yağmurlu havası herkesin dilinde ama bunun da dışında daha önemlisi havanın kış mevsiminde saat 15:30da kararması. Bu konuda kuzey ülkelerini aratmayan bir durumu var maalesef. Bir diğer fark da evlerin boyutları diyebilirim: Londra'da evler genelde müstakil dubleks ev biçimindedir ve ortalama 55 metrekareden küçük ev bulmanız çok zor. Canary Wharf'ta çalışan kesim için yeni yapılan residancelar bile tek odalı olmasına rağmen 55 metrekare. Paris'e baktığımızda apartmanların daha fazla yer kapladığını ve evlerin inanılmaz derecede küçük olduğunu görebiliyoruz. Orada yaşayan arkadaşlarımın anlattığına göre, özellikle şehir merkezinde 30-35 metrekare evler çounlukta ve fiyatlara bakıldığında aylık kiraların 1500 euro olduğundan bahsediliyor (bu küçücük evler için) Tam da bu noktada iki şehrin fiyat açısından karşılaştırmasına da değinmek istiyorum; Paris yaşamak için inanılmaz pahalı bir şehir. Londra'da ev satın almak tabii ki daha pahalıdır veya elektrik, su, doğalgaz gibi şeylere ödeyeceğiniz faturalar daha fazla olabilir. Ancak ev kirasından, süpermarkette aldığınız ürünlere; restaurant'da yediğiniz yemekten, kıyafet alışverişlerine kadar başka kriterleri kıyaslayacak olursak Paris kesinlikle çok daha pahalı.













Sonuç olarak; turistik açıdan bakarsak her ikisinin de farklı güzellikleri olduğundan iki şehri de gezmek gerekiyor diye düşünüyorum. Ancak hangisinde yaşanır derseniz kesinlikle Londra derim! Hem refah açısından hem de güvenlik olarak çok daha rahat edebileceğiniz bir şehir :)


4 yorum:

  1. Her zaman ki gibi çok güzel ve emek verilmiş bir yazı. Tebrik ederim.

    YanıtlaSil
  2. mümkün olan en az eşyayla ver elini geziler, fotolar, nefis anılar evrene dileğimi yaymış olayım : )

    YanıtlaSil
  3. :)size de en güzel gezileri diliyorum ;)

    YanıtlaSil