27 Şubat 2011 Pazar

İngiltere'nin En Büyük İkinci Şehiri

Manchester

İngiltere'nin Londra'dan sonraki en büyük şehri olan Manchester, ülkenin kuzeybatısında bulunuyor. 6 milyonu aşkın nüfusu ve üst düzeydeki sanayisi ile Manchester endüstri alanında İngiltere'nin en önde gelen bölgelerindendir. Şehrin ana bölgesi, Deansgate ile Portland caddeleri arasına yayılan bölgedir. Bu kısımda genel olarak alışveriş mağazaları, cafeler, barlar bulunuyor. En gözde shopping merkezi olarak Arndale Alışveriş Merkezini ve Cross Street'teki lüks markalı dükkânlar sayabiliriz. Arndale Alışveriş Merkezi’nin hemen yanında ‘The Printworks’ ve ‘The Wheel of Manchester’ var. The Printworks bir eğlence merkezi. Dar bir sokağın üstü kapatılmış ve içerisinde barların, spor merkezinin ve restoranların bulunduğu bir merkez yaratılmış. The Wheel of Manchester ise İngiltere’de 14 ve Avrupa’da iki kentte yer alan dönme dolap serisinin bir üyesi. London Eye’a benziyor. Kenti kuşbakışı izlemek için ideal. 42 kapsülden oluşuyor ve biniş ücreti 7.50 pound.
















Şehrin diğer bir özelliği, 1960’larda kuruluş aşamasını yaşayan The Bee Gees grubuna ev sahipliği yapmasıdır. Manchester United futbol kulübüne de ev sahipliği yapan Manchester'da; Bilim ve Endüstri Müzesi, Manchester Sanat Galerisi, Manchester Müzesi, Manchester Town Hall, Fog Lane Park, Queens Park, alışveriş için Manchester Fashion Market ve ünlü Old Trafford Stadı gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor.














Manchester’da, özellikle şehir merkezinde modern mimarinin estetik örnekleri  bulunuyor. Örneğin, Castlefild, Bridgewater Kanalının çevresine dağılmış tarihi mimarinin elden geçirilmesiyle yeniden yaratılmış görselliği yüksek olan bir bölge. Şehir, M.Ö. 79 yılında kurulduğundan Roma İmparatorluğu izlerine rastlamak mümkündür. Bölgenin Liverpool caddesi çıkışında Bilim ve Endüstri Müzesi (MOSI) yer alıyor. 1830'larda açılan müze 4 bölümden oluşuyor. Biz gezmeye öncelikle havacılık kısmından başladık ve çok sevdik:) Bu kısımda, eski tarihlerden kalma savaş uçakları, otomobiller, motosikletler sergileniyor. Çocuklara tanıtım sunumlarını, geçmiş zamanların tulumlarını giymiş teknisyenler yapıyor. Müzenin girişi UK'deki hemen hemen tüm müzeler gibi ücretsiz. Bu binanın hemen yanında  müzenin bir hediyelik eşya dükkanı yer alıyor.













Şehirde bir diğer önemli bölge de Salford Quay Bölgesidir. Geniş bir alan üzerinde kurulan bölgede, modern mimarinin en güzel örnekleri sergileniyor. Tüm binalar, büyük bir bütünlük içerisinde bulunuyor. Mimarisi ile ödül alan Imperial War Museum (Savaş Müzesi), Lowry Outlet Merkezi, Media City (Dünya ve ülke çapındaki birçok yayıncılık firmasının merkezi olan bina), Lowry Tiyatro Binası bölgede yer alıyor. Imperial War Museum bence müzecilikte sergilemenin ne kadar önemli olduğunu gösteren bir müze. İnsanda herşeyi inceleme istği uyandırıyor. Bizim acelemiz olmasına rağmen en az 3 saat kaldık müzede ve inanın daha fazla da kalınabilirdi :) Yalnız atmosferi o kadar iyi yansıtmışlar ki,bazen kendinizi gerçekten savaşın içinde hiisedip, o anları yaşayabiliyorsunuz ve bu yüzden biraz üzülebilirsiniz. Kesinlikle tavsiye ediyorum bu müzeyi herkese.



















Şehirde, Manchester United futbol takımının önemi hissediliyor. Özellikle Old Trafford bölgesinde bulunan stadyum ve dâhilindeki mağaza turistlerin ilgisini çeken en önemli öğe. Biz geç kaldığımız için stadın içini gezemedik ama yakınlarında olmak bile çok farklı bir duyguydu :) özellikle maç günlerinde nasıl olduğunu gerçekten merak ediyoruz ancak Manchester United, Arsenal, Chelsea gibi takımların maçlarına gidebilmek maalesef pek kolay değil İngiltere'de. Çünkü hepsinin üyelik kartları var ve üyelikler 3-4 kademeye ayrılmış durumda. Biletler satışa açılırken de en yüksek kademeden en alt kademeye doğru açılıyor ve genelde bilet kalmamış oluyor! Bu yüzden o kadar istemememize rağmen hala bir maça gidemedik :(














Şehirdeki son durağımız 1215'te Victorian dönemde gotik bir stille inşa edilmeye başlanan Manchester Katedrali oldu. Manchester Katedrali çeşitli nedenlerden dolayı defalarca yıkılmış, günümüzdeki halini ise 1847'de almıştır. Katedralde 19.yy'dan kalan ve günümüzde de hala kullanılan çok büyük bir kilise orgu bulunuyor. İkinci Dünya Savaşı'nda katedralin büyük bir kısmı yıkıldıktan sonra, katedralin camları 1960larda tekrar onarılmaya başlanmış ve bugünkü boyalı halini almış.















Manchester için İngiltere'nin en güzel şehirlerinden biri diyebilirim. Hem sanat açısından çok canlı, gezilecek bir çok müze var hem de sosyal açıdan yaşayan bir şehir. İngiltere'de Londra dışında başka yerleri de görmek isteyenler için ideal bir yer olduğunu söyleyebilirim. Manchester'ı gezin, görün :) Herkese bol seyahatler diliyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder