Londra'ya her gelişimde mutlaka gitmek istediğim ama kapalı gişe oynadığı için bir türlü bilet bulamadığımız Les Miserables'a eşimin büyük sürpriziyle sonunda gidebildik. Daha önce The Phantom of The Opera (Opera'daki Hayalet)' ya gitmiştim ve çok etkilenmiştim. İngiltere'nin 1 numaralı müzikali olan Les Miserables'tan beklentim ise çok daha büyüktü. Haftasonuna bilet bulmak için en az 2 ay önceden biletinizi alın derim, çünkü biz 1 ay önceden almamıza rağmen perşembe gününe ön sıralardan ve yanyana bilet bulabildik. bilet fiyatları 42.5 pound ile 97.5 pound arasında değişiyor ama 42.5'luk bileti bulmanız neredeyse imkansız yada 6 ay önceden ayırtmanız lazım! Les Miserables, Londra'da Queen's Tiyatrosu'nda sahneleniyor.

Les Miserables,Victor Hugo'nun 1862 yılında yazdığı ölümsüz eseri Sefiller kitabının müzikale uyarlanmış halidir. Konusundan biraz bahsedecek olursak, giriş ve 1.perde de kitabın (doğal olarak müzikalin de) ana kahramanı Jean Valjean ekmek çaldığı için beş yıl kürek cezasına çarptırılmış, birkaç kez kaçmaya kalkıştığı için cezası ağırlaşmış, on dokuz yıl hapiste kalmıştır. Çok kuvvetli bir insan olan Jean Valjean, hapiste iyi duygularını kaybetmiş gibidir. Hapisten çıkınca, mahkûm olduğunu gösteren belge yüzünden herkes ona kötü davranır. Bir piskopos onu evine alır, o ise evden gümüş takımları çalar, fakat yakalanır. Piskopos, şikayetçi olmaz, üstelik ona iki de gümüş şamdan hediye eder; onlardan elde edeceği parayı namuslu adam olma yolunda harcamasını ister. Son olay, Jean Valjean’ın yaşamında bir dönüm noktası olur. Madeleine adıyla iş hayatına atılır, zengin olur, belediye başkanı seçilir. Fantin adında düşmüş, fakat ruhça temiz bir kadını polis şefi Javert’in elinden kurtarır. Javert, birdenbire ortaya çıkan ve kısa sürede zengin olan ve herkesin “Baba” dediği Madeleine’in kim olduğunu merak eder. Valjean, bu kez Fantine’in kızı Cossette’i büyütüp yetiştirmek ister. Javert, yine peşindedir. J. Valjean bir manastıra saklanır, Fauchelevent adı ile yaşar. 1. perde burada bitiyor ve 20 dk'lık bir ara başlıyor. Biz de bu arada tiyatronun içini inceledik, tavanları müze gibi, çok güzel, tarihi bir tiyatro :)
2. Perde başladığında, Cossette büyümüştür. Üniversite öğrencisi Marius ile aralarında bir aşk doğar. Jean Valjean, Marius’u daima korur. İhtilal başlamış, Marius, Cumhuriyetçilerin safında yer almıştır. Cumhuriyetçilerce daha önce esir alınan Javert idam edilecektir. Bu işi Jean Valjean alır ve o, Javert’in kaçmasına göz yumar. Marius çatışmada yaralanır. Ona Javert yardım eder ve hayatını kurtarır. Jean Valjean teslim olmak için geri döner, ancak Javert’i bulamaz. Javert, görevini yapmadığı için Seine nehrine atlayarak kendini cezalandırmıştır. Marius ile Cosette evlenirler. Çok yaşlanmış olan Jean Valjean ölür; başucunda psikoposun kendisine hediye ettiği şamdanlar yanmaktadır.

Victor Hugo'nun bu roman için 14 yıl çalıştığı söyleniyor. Müzikale de kesinlikle çok güzel uyarlanmış. Özellikle ikinci resimde daha net görebileceğiniz 360 derece dönen sahne müzikale büyük bir farklılık kazandırıyor. Sahne ve dekorlar için büyüleyici diyebilirim, ben özellikle ikinci perdedeki cumhuriyetçi gençlerin örgütlenmeleri sırasında bir ara oyunu bırakmış dekorları incelerken buldum kendimi. Gerek oyuncuuklar, gerek sahne ve dekor büyüleyici olmuş. Londra'ya gitmeyi düşünenlere kesinlikle tavsiye ediyorum. Les Miserables biletlerinizi ayırtmayı unutmayın :) iyi seyirler.
Gerçek anlamda guzel bir müzikal. Hala melodileri kulağımda.
YanıtlaSil